Beyin Yorgunluğu ve Beyin Resetlemesi

Çapkınlık Bir Hastalık mıdır?
4 Temmuz 2019
Beyin Nasıl Yoldan Çıkar?
15 Temmuz 2019
Tümü

Beyin Yorgunluğu ve Beyin Resetlemesi

Beyin yorgunluğunda en çok karşılaştığımız şikayetler, unutkanlık, odaklanamama, konsantrasyon eksikliği, algılama eksikliği, öğrenme ve ezberleme zorlukları, beyinde ağırlık hissi, dikkatsizlik, tahammülsüzlük ve çabuk sinirlenme gibi belirtilerdir. Yeni şeyler öğrenmede problem vardır. Beyinin kayıtlama merkezi Alzheimer’deki gibi  bozulmamıştır ancak yeni bellek kaydında gecikme ve zorlanma vardır. Okuduğu şeyleri anlamak için tekrar tekrar okumak zorunda kalınır. Kitabın bir sayfası okunurken, bir önceki sayfaya sık sık bakılır. Ezber yapmak zorunda olanlar için daha da farklı bir sıkıntı vardır. Bunun için her zamankinden daha çok zaman harcanır.

BEYİN YORGUNLUĞUNUN EKONOMİYE YANSIMALARI

Beyin yorgunluğu, hiç şüphesiz gerek bireysel gerekse milli ekonomiye de çok zararlar verir. Kişilerin verimliliği düşer. Yeni şeyler üretmek nerdeyse imkansız hale gelir. Sorunlara pratik çözümler getirilemez. Analitik ve çözümleyici düşüncelerde olumsuz etkilenmeler olur. Yatırım ve bütçe planlamalarında hatalar yapılır.

Her zaman başarılı bir grafik çizen bir yönetici, beyin yorgunluğu tablusuna maruz kaldığında, performans düzeyi hızla düşmeye başlar. Kişi kendisindeki değişiklikleri farkeder ama çoğu zaman adlandıramaz. Bunun bir rahatsızlık olduğunu düşünmez. Bazen de mevcut performans düşmesi yaşlanma gibi nedenlere bağlanarak kılıf bulunmaya çalışılır. Sonuçta firmanın atılımları durur. Rakipleri öne çıkmaya başlar.

Çalışanlar için de aynı şeyler geçerlidir. Kişisel üretim düşer. Çalışanın arkadaşları ile olan ekip ruhu ve diyaloglarında zedelenmeler belirmeye başlar. Daha sinirli ve alıngan olunur. Motivasyon düşer, her kademe de genel bir isteksizlik farkedilir.

Öğrencilerde de durum farklı değildir. Daha önce başarılı olan öğrencinin notları tedricen düşmeye başlar. Anne ve baba bu değişiklikleri er geç farkeder ve panikleme olabilir. Ebeveyn görülen olumsuz değişikliğe bir anlam veremez ve kendilerine göre nedenler aramaya başlarlar.

BEYİN YORGUNLUĞU SEBEPLERİ NELERDİR

Kronik stres: Uzun süreli stres baskısında olmak ve stresi ortadan kaldıran faktörleri uygulamamak, beyin yorgunluğu ile neticelenir. Kişi stresi oluşturan nedenleri bertaraf edemesse beyin yorgunluğu nedeniyle performans düşüklüğü kaçınılmazdır. Bir çok yönetici katı bir disiplin yaklaşımı ile çalışanlarından daha çok verim alacağını zanneder. Halbuki durum hiç de göründüğü gibi değildir. Hoşgörüsüz katı disiplin uygulamaları, iş verimliliğini en az yarı yarıya düşürür. Dolayısıyla aşırı disiplin gibi nedenlerle stres oluşturan yöneticiler, genel şirket profili açısından da olumlu değillerdir ve hedefledikleri ekonomik rakamlara ulaşamazlar.

Hasta bina sendromu; çalışanların odalara tıkılıp, sağlıksız şartlarla konumlandırılması beyin yorgunluğu ile sonuçlanır. Güya bina ve oda tasarrufu düşünülerek, bir kişinin ancak çalışabileceği  odalarda 3-5 kişinin çalışmaya zorlanması kişisel verimliliği ve performansı düşürür. İdeal olan binanın, geniş odalarda bir ya da iki kişinin çalışacağı şekilde düzenlenmesidir. Havalandırma tertibatının iyi çalışması ve oda sıcaklığının ideal düzey olan 23 derecede olması da çok önemlidir. Aşırı sıcaklık beyin fonksiyonlarını olumsuz etkiler. Yapılan bilimsel araştırmalar insan beyninin soğuk ortamlarda daha iyi performans sergilediğini göstermektedir. Bu sebepten oda sıcaklığı 23 derecenin üstünde olmamalı ancak üşüyecek kadar da soğuk olmamalıdır. ABD de yapılan bir araştırma da 40 kişilik bir ekip birer ay ara ile sağlıklı ve sağlıksız bina şartlarında çalıştırılmış. Hasta bina koşullarındaki performansın sağlıklı bina şartlarına göre %40 daha az olduğu belirlenmiştir.

Elektronik cihazlar: çalışma ortamında çok sayıda gereksiz elektronik cihazın bulunması da beyin yorgunluğuna neden olmaktadır. Elektronik cihazlardan yayılan elektromanyetik dalgaların en çok nüfuz ettiği yer beynimizdir. Bu nedenle çalışma ortamı olabildiğince sade olmalı ve sık sık havalandırılmalıdır.

Elektromanyetik kirlilik: Cep telefonu sinyalleri, tv ve radyo dalgaları, telsiz dalgaları, yüksek gerilim hatları, baz istasyonları atmosferimizi çok önemli düzeyde kirletmektedir. Kanaatimize göre elektromanyetik kirliliğin henüz ne gibi zararlar verdiğini tam olarak belirliyememiş olsak ta, beyin yorgunluğuna neden olduğu muhakkaktır. Önümüzdeki yıllarda ‘’dumansız hava sahası’’ teriminin yanısıra ‘’dalgasız hava sahası’’ ifadelerini de duyacağa benzemekteyiz.  Son yıllarda artan Alzheimer ve demansiyel sendromların arkasında ‘’elektromanyetik kirlilik’’ çıkarsa hiç şaşırmayız.

Manyetik alan eksikliği: Beyin yorgunluğuna ve kronik yorgunluk sendromuna neden olur. Özellikle uzayda manyetik alan eksikliği olduğu için astronotlar için problem teşkil eder. Elektromanyetik yoğunluk, mıknatısın demiri çekmesi gibi insan vucudundaki manyetik enerjiyi çekebilir. Bu nedenle kronik halsizlik ve yorgunluklarda manyetik alan eksikliği de düşünülmelidir.

Alkol alışkanlığı: alkol, beyin fonksiyonlarını baskıladığından beyin yorgunluğuna neden olabilir. Bu nedenle sürekli alkol kullananlarda unutkanlık ve bellek problemleri kaçınılmazdır.

Uykusuzluk: sağlıklı bir uyku, beyinin dinlenmesini sağlar. Uykusuzluk ya da sağlıksız uyku beyin yorgunluğu ve unutkanlığa neden olabilir.

Ruh hastalıkları: özellikle depresyon, anksiyete ve OKB beyin yorgunluğu ile kendini gösterebilir.

İlaçlar: bazı ilaçlar tedavi edici etkilerinin yanısıra beyin yorgunluğuna ve durgunluğuna neden olabilirler. Örneğin antipsikotikler ve kanser ilaçları böyledir. Bazı depresyon ilaçları da bir yandan depresyonu düzeltirken diğer yandan beyin yorgunluğu yapabilirler.  Epilepsi tedavisinde kullanılan ilaçlar da aynı şekilde beyin yorgunluğuna özellikle beyin durgunluğuna sebebiyet verebilirler.

Vitamin eksikliği: özellikle B12 folik asit, demir eksikliği ve troid hormonlarının yetersizliği beyin yorgunluğuna ve durgunluğuna neden olabilir.

Plastik kaplar: mümkün mertebe, plastik kaplarda bulunan yiyecek ya da içeklerden uzak durulmaya çalışılmalıdır. Plastik kaplar, özellikle ısı ile karşılaştıklarında (örneğin güneş altında ya da mikrodalga fırınla ısıtıldığında) içerisinde olan sıvı ya da katı yiyeceklere bisfenol A veya dioksin gibi çeşitli toksinler bırakmaktadır. Bu noktada plastik çatal, kaşık ya da bıçaklar, ister istemez ısı ile karşılacakları için oldukça risklidir. Söz konusu toksinler başda beyin yorgunluğu olmak üzere bir çok hastalığa neden olmaktadırlar.

Tarım ilaçları: tarım alanlarında, bahçelerde ve seralarda, daha fazla ürün almak ve alınan ürünleri daha dayanıklı hale getirmek için bir çok zehirli tarım ilacı ve kimyasal kullanılmaktadır. Özellikle meyve ağaçları, çiçek açtıktan, son ürün alınıncaya kadar defalarca ilaçlanmakta böylece böcekleri ve haşereleri uzak tutmak için kullanılan zehirli toksik kimyasallar meyvenin ya da sebzenin her yerine sirayet etmektedir. Bu nedenle beyin yorgunluğu, unutkanlık ve daha bir çok hastalıktan korunmak için mümkün mertebe tarım ilacı değmemiş doğal meyve ve sebzeler tercih edilmelidir.

BEYİN YORGUNLUĞUNA KARŞI NE YAPILABİLİR

Stres faktörlerinin yok edilmesi: kişi de kronik stres oluşturan durumlardan uzaklaşılmalıdır.

Çalışma şartlarının iyileştirilmesi: Hasta bina sendroumu gibi sağlıksız çalışma ortamlarından uzak durulmalıdır. Çalışanların fiziksel sağlığı kadar ruh sağlıkları da düşünülmelidir. Havasız mekanlarda insanların adeta tıkış tıkış çalıştırılmasına engel olunmalıdır.

Spor aktiviteleri: Günlük düzenli spor aktiviteleri, beyin yorgunluğunu önlemede önemli bir etkendir.

Enstrüman çalma: İş aktiveleri arasında ya da sonrasına herhangi bir müzik aleti ile uğraşmak beyini dinlendiren bir eylemdir. Dinlenme aralarında enstrüman çalmak öğrenme kapasitesini önemli düzeyde arttırabilir.

Tatil ve dinlenme aktiviteleri: Hiç şüphesiz ki, yoğun iş aktiveteleri arasında tatil ve dinlenmeye zaman ayrılmalıdır. Tatil yapmadan sürekli çalışmak beyin yorgunluğuna neden olur. Ancak ülkemizdeki tatil anlayışının pek olumlu olduğu söylenemez. Çalışanlar yılda bir sefer 1 aylık tatil yerine, yılda 4 defa 1 haftalık tatiller tercih edilmelidir. Zira bir aylık tatilin yarar yerine zararı olduğunu düşünmekteyim. Çünkü kişiler önce tatil öncesi işten kopmakta sonra da tekrar işe alışıncaya kadar zaman geçmektedir. Böylece 1 aylık tatil neredeyse 2 aylık bir performans kaybına neden olmaktadır. Kişi uzun süre işinden ayrı olduğu için tekrar döndüğünde bir süre adaptasyon sorunu yaşamaktadır. Halbuki üçer aylık çalışma takviminden sonra birer haftalık dinlenme periyodu kişileri işinden koparmadan dinlenmelerini sağlamaktadır. Sınavlara hazırlanan öğrencilerin düzenli aralar vermeleri ve aralarda spor, müzik gibi aktiveteler yapmalarını önermekteyim. Sürekli ara vermeden ders çalışmak, başarıya giden yol değildir. Uykudan feragat etmeden düzenli dinlenme aralarıyla sınavlara hazırlanmalıdır.

Beslenme tarzı: Başda somon ve sardalya olmak üzere balık ve balık ürünleri, ıspanak, fındık, ceviz, badem, çilek, çekirdekli kuru üzüm beyin yorgunluğuna karşı iyidir. Yeşil sebzeler, böğürtlen, yaban mersini, üzüm suyu, karadut suyu, kepekli pirinç, sıcak kakao ya da bitter çikolata beyin yorgunluğuna iyi gelen gıdalardır. Aynı şekilde çay ve kahve de çok faydalıdır. Yapılan 10 yıllık bir araştırmada çay ve kahvenin alzheimeri %50 düzeyinde önlediği anlaşılmıştır. Akşamları yatmadan önce bir elma yemeyi alışkanlık yapmalıdır. Elma uyku esnasında daha sağlıklı beyin dinlenmesi sağlar.

BEYİN YORGUNLUĞUNA KARŞI BEYİN RESETLEMESİ

Son yıllarda bilim adamlarının, düzensiz beyin fonksiyonlarını normalleştirecek ve aynen bir bilgisayar gibi resetleyerek, duygu, düşünce, hareket ve hafıza gibi birçok beyin fonksiyonunu normal hale getirecek bir tedavi uygulaması (TMS) geliştirmişlerdir. Buradaki amaç, TMS (transkranial manyetik stimülasyon) ile beyine zararsız şok manyetik uyarılar göndermek ve böylece beyinin hastalanmadan önceki sağlam durumuna dönmesini sağlamaktır.

Beyinde milyarlarca hücre vardır. Ve her hücre bir bilgisayar gibi, birbirleri ile karmaşık bir iletişim ağı ile haberleşmektedir. Hülasa insan beyini milyarlarca bilgisayardan müteşekkil dev bir network gibidir. Bu hücreler arası iletişim ve yorumlar henüz tam olarak çözülemeyen mikromoleküler biyolojik ajanlarla gerçekleşmektedir. Hücreler arasındaki mikromoleküler dengesizlikler depresyon, obsesyon ve panik ataktan tutun da unutkanlık, parkinson ve baş ağrısına kadar birçok nöropsikiyatrik hastalıklara neden olmaktadır. TMS vurumları, elektomıknatısların ürettiği manyetik darbeler neticesinde aynen bir ses ekosu misali hücreleri baştan sona resetleyerek, moleküler dengesizliği ortadan kaldırıp, hastalıkları düzeltmektedir. Korteksin yargılama, karar verme ve planlama işlemlerinde etkili bölgeleri ile limbik sistemin duygular ağırlıklı bölgelerini birbirine bağlayan zincirlerin düzenli çalışması hayatın ahengi için şarttır. Depresyon, panik atak, OKB, unutkanlık, demans ve bipolar bozukluk gibi hastalıklarda, bu zincirlerdeki ahenksizlik söz konusudur.

Tıpkı bir bilgisayar ağının resetlenmesi ya da formatlanması (Yeniden yapılanması) gibi etki gösteren manyetik darbe uyarımları, bu bölgelerdeki akımları yeniden yapılandırabilmektedir. Böylece bir çok psikolojik bozukluğun yanısıra unutkanlık, odaklanma ve konsantrasyon bozuklukları da TMS tedavisi ile normale dönebilmektedir. Özellikle yoğun stres altında çalışan ve metropol sıkıntıları ile boğuşan insanlarda büyük rahatlama sağlamaktadır.

Nasıl ki, bilgisayar hardiskleri lüzumlu lüzumsuz bir çok veri ve belge ile doldurulduğunda zamanla bilgisayar yavaşlıyor ve hata veriyorsa, aynı insan beyni de öyledir. Mazide kalmış bir çok acı hatıra, üzüntü, stres ve korkular beyinde saklanmakta ve çoğu zaman bunların farkında olmamaktayız. Ayrıca konular ve olaylar arası kooperasyon ve bilişsel yorumlama da sağlıklı yapılamayacağı için yaşam için gerekli olan doğru sentez ve analizler de yapılamaz. Bu ise topyekun bir performans düşüklüğü ve başarısızlık getirir. Bu nedenle dünya da önemli firma yöneticileri ve CEO’lar muhtelif aralıklarla mesela birer ay ara ile TMS seansları alarak beyinlerini zinde ve enerjik tutmakta böylece odaklanma, konsantasyon ve algılama gibi fonksiyonların gelişmesini sağlamaktadır. Maruz kaldıkları yoğun iş temposu nedeniyle üstlendikleri stresten kaynaklanan beyin yorgunluğu ve durgunluğunu, TMS ile düzeltmektedirler.

TMS (transkranial manyetik stimülasyon) ile beyin resetlemesinin, beyin yorgunluğu ve durgunluğu tablosunu düzeltiği, bilimsel araştırmalarla nerdeyse kesinlik kazanmıştır. Manyetik titreşimler sinir hücresindeki bir çok metabolik aktiviteyi düzene sokar. Nöronlar sağlıklı bir şekilde görev icra etmeye başlar. Beyinde, luzumsuz yer işgal eden ya da kişiyi rahatsız eden bellek kayıtları, bilgisayarlarda ki gibi silinemediği için zamanla beyin yorgunluğu ve durgunluğuna neden olabilir. TMS, uygulama yapılan bölgelerdeki nöron ya da nöron gruplarının reorganizasyonunu da sağlar. Beyin adeta bir hafifleme ve gözle görülür rahatlama olur. Kişinin olaylara bakış perspektifi netleşir. Doğru ve mantıklı kararlar alır. Öğrenme ve algılama yeteneklerinde artış olur. Unutkanlık ve hafıza kusurları ortadan kalkar.  Eğer varsa uyku proplemleri düzelir. TMS aynı zamanda psikolojik rahatsızlıkları da ortadan kaldırdığı için, arka planda farkedilmeyen bir depresyon veya anksiyete varsa, bunlar da ortadan kalkar. Tedavi maliyetini misli misli katlayan bir performans gelişimi olur.

Almanya’da da bir nörobilim enstitüsünde fareler üzerinde yapılan deneyde,  manyetik uyarılar verilen farelerin diğerlerine göre %40 düzeyinde başarı grafiği geliştirdikleri belirlenmiştir. Dolayısıyla TMS’ nin beyin performansını geliştirdiği kesin bir gerçektir. Uygulamanın en iyi taraflarından biri de, tedavinin yan etkisiz oluşudur. Çok sayıda seans yapılsa bile  herhangi bir zararlı etki olmaz. TMS cihazları, x-ray cihazları gibi radyasyon yaymaz. Bu özelliği nedeniyle hamile bayanlarda bile güvenle kullanılabilir.

TMS, ayrıca beyinde yer işgal eden ve düşünce kıvraklığına engel olan zararlı ya da luzumsuz kayıt dosyalarını da elemine etmektedir. Bilincin önemsiz bularak geriye attığı bu kayıtlar, net hafıza da olmadıkları halde geri planda tutulur ve boş yere yer işgal ederler. Böylece genel bir zihinsel durgunluğa neden olurlar. Ancak şunu söyliyelim ki esas olan yeni hafıza kayıtlarında ki süratlilik ve performansdır. TMS yeni şeyler öğrenmede ve bunların kayıt altında tutulmasında kıvraklık ve süratlilik sağlar, kalıcı olmasını temin eder. Zaten bu sebepten alzheimer ve diğer demansiyel sendromların tedavisinde de kullanmaktayız.

TMS’nin bir diğer faydası da, geçmişte yaşanmış ve yoğun olarak kayıtlandığı için sürekli bilinci rahatsız eden üzücü ve acı veren hatıraları, sürekli bilince gelmekten uzaklaştırması ve bu istenmeyen olaylar hatırlandığı halde acı vermez hale getirilmesidir. Kişi üzücü olayları hatırlar, bilir ama artık bilinci rahatsız etmez duruma geldiği için acı çekmez olur. Böylece geçmişte yaşanan ve bilinçli ya da bilinç altı anksiyete oluşturan hatıralar, kişiyi rahatsız etmez olur. Bu nedenle TMS, bir çok psikolojik rahatsızlığın tedavisinde her geçen gün daha bir önem kazanmaktadır. Özellikle ilaçlara cevap vermeyen ya da tam düzelmeyen depresyon ve panik atak hastalarına, TMS’yi şiddetle önermekteyiz. Literatürde ilaçlara dirençli birçok hastanın TMS  ile düzeldiğine dair sayısız örnek vardır. Ayrıca hamile olan ya da emzirme döneminde olup ilaç kullanması sakıncalı olan bayan hastaların güvenle kullanabileceği bir tedavi yöntemidir. Amerikan ilaç ve gıda dairesi (FDA) depresyon ve benzeri durumlarda TMS’nin güvenle kullanılmasına onay vermiştir.

Netice itibariyle beynim dolu, hiç bir şey düşünemiyorum. Ağır stres altındayım, yaşadığım olayların etkisinden kurtulamıyorum. Son zamanlarda başarı grafiğim çok düştü, unutkanlığım var, her şeyi unutuyorum, artık sınavlarda istediğim başarıyı yakalayamıyorum, çok çabuk parlayıp sinirleniyorum, etrafı kırıp geçiriyorum. Ani hatalı kararlar alıyorum, işlerimi takip ve kontrol edemiyorum, yatırımlarımı sağlıklı yapamıyorum, işletmem günden güne kötüye gidiyor diyenlerin, TMS ile beyin resetlemesini ciddi olarak düşünmelerini tavsiye ediyoruz.

Dr. Mehmet Yavuz
Nöroloji Uzmanı

Comments are closed.

×

Merhaba!

WhatsApp üzerinden görüşmek ve bilgi almak için alttaki logoya tıklayarak bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz.

× Merhaba, size nasıl yardımcı olabiliriz?